Tarihi ve Mimari Özellikleri:

Galata Kulesi, İstanbul’un gökyüzüne uzanan taş tacı gibidir. Bizans İmparatoru Anastasius tarafından 528 yılında inşa edilen kule, yüzyıllar boyunca hem stratejik bir gözetleme noktası hem de yangınları erkenden tespit eden bir yapı olarak hizmet verdi. Osmanlı döneminde ise seyir noktası olarak ün kazandı. Evliya Çelebi’nin Seyahatnâme’sinde anlattığı ünlü Hezarfen Ahmed Çelebi’nin kanatlarıyla Galata’dan Üsküdar’a süzülme hikâyesi, burayı efsanelerle süsler.

Günümüzde Galata Kulesi, ziyaretçilerine 360 derece İstanbul manzarası sunuyor. Tepeden baktığınızda bir yanda tarihi yarımada, diğer yanda Boğaz’ın masmavi suları gözlerinizin önünde uzanır. Gün batımı saatlerinde manzara adeta bir tabloya dönüşür. Kuleye çıkmadan önce veya indikten sonra çevredeki dar sokaklarda gezinebilir, butik kahvelerde mola verebilir, yerel sanatçıların küçük atölyelerinde el yapımı takı ve tabloları inceleyebilirsiniz. Özellikle Serdar-ı Ekrem Caddesi, hem fotoğraf tutkunları hem de tasarım meraklıları için harika kareler sunar.

Neden Gitmeli?

• Panoramik İstanbul Manzarası: Kulenin tepesine çıkarak Haliç, Boğaz ve tarihi yarımadanın nefes kesici manzarasını izleyebilirsiniz.

• Fotoğraf Molası: Kulenin etrafındaki dar sokaklar, butik kafeler ve sanat galerileriyle Instagram’lık kareler sunar.

• Efsaneler ve Hikayeler: Rivayete göre, Hezarfen Ahmet Çelebi buradan kanat takıp uçmuştur!

Yakınlarda Ne Yenir?

• Galata Konak Café: Geleneksel Türk kahvesi ve baklava eşliğinde manzara keyfi.

• Namlı Gurme: Kahvaltı ve mezeleriyle ünlü.

📍 Mesafe: 5 dakika yürüme